9 Eylül 1922’de İzmir’in dağlarında çiçekler açtı
9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu
Şanlı Türk ordusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliği 9 Eylül 1922 günü İzmir’i düşman işgalinden kurtardı. Sakarya Meydan Muharebesi ile başlayan Türk ordusunun şanlı zaferleri Yunan askerlerinin denize dökülmesi ile son buldu.
Öncelikle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi minnetle anıyorum.
Mekanları cennet ruhları şad olsun..
İşgal edilmiş ülkeyi ve bir milleti 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkarak kurtuluş kıvılcımıını baslatarak esaretten kurtaran.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları yüz yılın tarihini yazdı.
Geleyim asıl konumuza: Bu yazımı yazarken elbetteki vatan haini Atatürk düşmanlarının kuyruğuna basmış olacağım.
Basmış olayım hiç eyvallahımda yok..
Böyle biline:
Ayrıca bazı dostlar, büyüklerim, değer verdiğim kişiler diyorki..!
Ya Kenan sen siyaset mi düşünüyorsun.
Millet vekilliğinemi,
Belediye Başkanlığınamı hazırlanıyorsun.?
Benim cevabım: “Hayır siyaset düşünmüyorum”
diyorum.
Feslisi; hocası,
İmamı her kim olursa olsun.
Sıfatı, makamı ve kimliği her ne olursa olsun.
Isterse Babam olsun.
Mustafa Kemal Atatürk’e kim dil uzatmak cüretini gösteriyor ise bilinki
Yunan torunudur.
Kanında kesinlile bozukluk vardır.
Mustafa Kenal Atatürk’e dil uzatan eleştiren imam bozuntusu
Atatürk olmasaydı Yunan kilisesinde ancak ve ancak Papaz olurdu.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk
Düşmanlığı
Nedendir bu kadar kin öfke
anlamak mümkün değil.
Ama ben Atatürk’ün ve arkadaşlarının kurduğu bir ülkede makam, mevki ve çeşitli kazanımlar kazanan.
Müptezel
Hain
Yunan torunu Atatürk düşmanlarına şunu söylemek istiyorum.
Yunan dedelerinizin hayali nasıl denize dökülerek son bulduysa
Elbet bir günde.
Bu asil Türk vatandaşları tükürükleri ile sizleri boğacaktır.
Yediğiniz ekmeğe içtiğiniz suya bu vatana ayyıldızlı bayrağa hainlik etmeyin.
Şehitlerimizin iki eli yakanızda olacaktır.
İZMİR’İN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞ
DESTANI
Birinci Dünya Savaşı sonunda, İtilâf Devletleri, Osmanlı Devleti ile 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzaladılar ve bu anlaşmaya dayanarak Anadolu’yu işgale başladılar. 15 Mayıs 1919’da İzmir işgal edildi. 19 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basmasıyla kısa sürede merkezi bir nitelik kazandı.
Bu süreçte arka arkaya kazanılan Birinci İnönü, İkinci İnönü, Aslıhanlar-Dumlupınar ve Sakarya Meydan Muharebeleri ile yurdun kurtarılması yolunda önemli adımlar atıldı. 26 Ağustos 1922 sabahı dikkat ve titizlikle hazırlanan taarruz planı uygulamaya konuldu. 26-30 Ağustos 1922’de yapılan Büyük Taarruz, Türk İstiklâl Harbi’nin son safhasıdır. 30 Ağustos
1 Eylül’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ordulara bir bildiri yayımlayarak şu tarihi emrini verdi: “. Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”. Böylece düşmanın akıbeti de belirlenmiş oldu.
31 Ağustos’ta başlayan amansız takip sonunda Türk kuvvetleri 2 Eylül’de yıkıntılar haline gelmiş Uşak’a girdi. Burada Yunan Ordusu Başkomutanı General Trikopis tutsak edildi.
9 Eylül günü 1 nci Kolordu Kemalpaşa’ya, 2 nci Kolordu Manisa’ya, 4 ncü Kolordu Turgutlu’ya ulaştı. Kuzeyde Kazancıbayırı’nda Yunan mevzilerine taarruz eden 3 ncü Kolordumuz düşmanı atarak Bursa’ya ilerledi. Türk süvarileri üç yılı aşkın süredir yas çeken İzmir halkının sevinç göz yaşları arasında İzmir’e girdi. Türk bayrağı Hükümet Konağına ve Kadifekale’ye çekildi. Birinci Süvari Tümeni Komutanı Mürsel Paşa İzmir’e girildiğini Ankara’ya bildirdi. İzmir’de Türk halkının sevinci o denli büyüktü ki askerlerimiz çiçek yağmuru altında kaldı.
9 Eylül günü 3 ncü Kolordumuz Bursa’yı savunan Yunan birliklerini geri atarak şehri kurtardı. Türk Ordusu’nun İzmir ve Bursa’yı alması üzerine Mustafa Kemal Paşa, millete bir beyanname yayınladı. Torbalı ve Menderes Vadisi’nden çekilen Yunan birlikleri, Seydiköy civarında kısa bir çarpışmadan sonra süvarilerimiz tarafından esir alındı. 9 Eylül günü; Menemen yakılmadan kurtarıldı, Seydiköy Türk kuvvetlerinin eline geçti. Akıl almaz bir hızla ilerleyen piyade birlikleri de bir gün sonra Başkomutan ile birlikte İzmir’e gelmişti.
15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkıp, Anadolu’nun hemen yarısını istila ederek, burada Yunan Asya İmparatorluğu’nu kurmak rüyasıyla üç seneyi aşkın bir süre içinde anayurdumuza saldıran düşman orduları, nihayet 18 Eylül 1922 gününde tek bir yunan askeri kalmadı.
Türk Ordusunun kazandığı bu zafer, Mudanya Ateşkes Antlaşması’na giden süreci başlattı. Türkiye, Mudanya Ateşkes Antlaşması’ndan sonra 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nı imzaladı. Böylece Türk milleti, varlığını bütün dünyaya kabul ettirmiş, Türk devleti de tam bağımsızlığını kazanmış oldu.
Kalın sağlıcakla
Kenan Akçahanoğlu